Alışverişe çıktığımızda genelde aradığımız ürünün kaliteli olmasını isteriz. Kalite için bir çok tanım sıralayabiliriz fakat ne dersek diyelim makul bütçede alışveriş için kalite her daim tercih sebebidir.
Madem kullanıcağımız veya sahip olmak istediğiniz ürünün kaliteli olmasını istiyoruz. O zaman sahip olduğumuz en değerli şey varlık olanVÜCUDUMUZUN da kaliteli olmasını istemeliyiz.
Nasıl olacak bu?
Yeni kaliteli bir vücut alamayacağımıza göre elimizdekini en kaliteli hale getirmeliyiz. Bunu da ancak kaliteli yaşayarak yapabiliriz.
Kaliteli yaşam deyince aklımaza Dubai'de Havyar, Miami'de yelpaze şezlongta yatarken bir taraftan coconut suyu içmek gibi uçuk kaçış şeyler gelmesin lütfen. Ne Pahalı yaşam kalitelidir ne de kaliteli yaşam pahalıdır.
Bu yazıyı okurken masraf ve maddiyatı bir kenara bırakmalısınız.
Çözüm yaşam standartlarımızı değiştirmeden vücudumuzun hakkını vermek. Aslında bir bakıma vücut gün içinde bize bir takım sinyaller gönderir şöyle yada böyle yap diye. Bu bazen bize esneme bazen acıkma bazen bitkinlik olarak yansır. Vücudumuza kulak vermeliyiz.
Kaliteli bir yaşam kaliteli bir vücutla
Kaliteli bir vücut da kaliteli alışkanlıkla mümkündür.
Kaliteli yaşamın sırrı yaşamın tadını çıkarmaktan geçiyor.
Kısa Kısa ve net değişiklikler yapacağız
Şimdi bir bakalım vücut neye ihtiyaç duyuyor?
Su genelde arabanın yakıtına benzetilir fakat o kadar basit değil. Arabanıza yakıt koymazsanız sadece hareket etmez ama vücut öyle değil ne yazık ki. Suyun yararları ve kullanımı ile tonla yazılar bulabilirsiniz. Kalite ve su bağlantısı kuracak olursak suya imkan doğrultusunda birkaç damla limon sıkmalıyız. Suya dizel dersek limon damlatılmış suya ultraforce dizel diyebiliriz. Suyu yemekten önce veya yemeğin başlarında içmeliyiz sonunda değil. Kalkar kalmaz genelde canımız pek su istemez fakat uymadan içmek yerine uykudan kalkarken su içmeliyiz.
Suda kalitenin püf noktası suyun tadına varın, birden bitirmek yerine yudum yudum için.
Su hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak için su her zaman içilir mi adlı yazıma tıklayınız
Uyku zaten kendi başına bir konu olduğu için pek ayrıntıya girmeyeceğim.
Bu noktada
1. Saat 22.00 ile 03.00 arasını mutlaka uykuda geçirmeliyiz zira vücudumuzun yenileme veya güncelleme paketi olan melatonin hormonunu bu saatlerde salgılanır. Kaldı ki bu saatler uyanık olmamanız melatonin kullanımı açısından abartısız 10 kat daha verimli olacaktır.
2. Uyumadan önce saat kaçta kalmanız gerektiğine kendinizi odaklayanız. Bu yöntem sizin daha rahat kalkmanıza ve gün içinde mahmur bir şekilde gezmemenize yarayacaktır. Ek olarak kalkınca ne yapacağınızı planlarsanız aklınız yatağınızda kalmayacaktır. Örnek olarak şimdi kalkıyorum, sırada kişisel temizliğim var ardından kıyafet değişimi, kahvaltı, çiçekleri sulama, sabah haberleri vb gibi bir sıraya koyabilirsiniz.
3. Uykunuza saygı gösterin. Önemli bir görüşmeye giderken nasıl kıyafetinize önem veriyorsanız uyurken de kuyafetinizin uykuya münhasır ve temiz olmasına özen gösterin hakeza çarşafınızın da..
4. Elektronik aletlerinizi azami uzaklıkta bulunsun yoksa uykuda savunmasız olan vücudunuz fazlasıyla radyasyona maruz kalacaktır.
Ne yemeniz gerekip gerekmediğinize pek karışmak istemiyorum fakat şunu unutmayılım ki o da hızlı yememek. Midenize ve mideye bağlantılı organlarınıza yenilen yemeği tanıması ve sindirmesi için fırsat tanıyın. Tıkınmak yerine yemeğin tadına varın, bol bol çiğneyin. Yemek, ağzınızda normalden daha fazla vakit geçirsin diğer bir deyişle misafiri kapıda bekletin biraz :)
Yemeğin yanında içeceğiniz varsa aynı andan bitirmeye özen gösterin böylelikle sindirim daha kolay olacaktır.
Büyüklerimizin dediği gibi "ağzında yemek varken konuşma". Bu düstur bizim yemek yerken hava yutmamızı ve şişkinliğimizi önleyecektir.
İşiniz bitti eve geldiniz diyelim evdeki işleriniz de bitti tv izliyorsunuz yada kitap okuyorsunuz diyelim. Dinlenirken bol bol yayılın. Otururkun mümkün mertebe ayaklarınızı uzatın, dizlerinizi katlamayın lakin bunu yaparken omurganızı destekleyerek belinizi boşta bırakmayın.
Evde loş yada düşük voltajlı lambaları tercih edin böylece gün içinde zaten yorulan gözleriniz evde de ilaveten yorulmayacaktır.
Evde temiz ve taze havayı her zaman göz önünde bulundurun. Ara ara pencereleri kapıları açın bırakın evdeki kullanılmış bol karbondioksitli hava dışarı çıksın. Hatta üşütmemeye özen gösteremek kaydıyla karşılıklı pencere veya kapıyı açıl tutatak evde hava akımı oluşturun.
İlaç kullanımında aslı astarı geçmesin
Yani sırf baş ağrım olmasın diye böbreklerinizi gözden çıkarmayın. Sözün özü ilacınızı bilinçli kullanın. İlaç kullanımı konusunda doktorunuzla bolca mütalaa yapın sorun öğrenin. Yan etkilerini iti araştırın. Oldukça fazla su tüketin. İlacınızı kullanım periyotlarını aksatmayın. Kulaktan dolma bilgilerle sırf komşu Ayşe teyzeye kuzeniniz Ahmet'e iyi geldi diye o ilacı kullanmayın belki sizde başka bir etkiye neden olabilir. Velhasıl ilacınızı bilinçli tüketiniz.
YAZININ DEVAMINI YAKINDA YAYINLAYACAĞIM...
Madem kullanıcağımız veya sahip olmak istediğiniz ürünün kaliteli olmasını istiyoruz. O zaman sahip olduğumuz en değerli şey varlık olanVÜCUDUMUZUN da kaliteli olmasını istemeliyiz.
Nasıl olacak bu?
Yeni kaliteli bir vücut alamayacağımıza göre elimizdekini en kaliteli hale getirmeliyiz. Bunu da ancak kaliteli yaşayarak yapabiliriz.
Kaliteli yaşam deyince aklımaza Dubai'de Havyar, Miami'de yelpaze şezlongta yatarken bir taraftan coconut suyu içmek gibi uçuk kaçış şeyler gelmesin lütfen. Ne Pahalı yaşam kalitelidir ne de kaliteli yaşam pahalıdır.
Bu yazıyı okurken masraf ve maddiyatı bir kenara bırakmalısınız.
Çözüm yaşam standartlarımızı değiştirmeden vücudumuzun hakkını vermek. Aslında bir bakıma vücut gün içinde bize bir takım sinyaller gönderir şöyle yada böyle yap diye. Bu bazen bize esneme bazen acıkma bazen bitkinlik olarak yansır. Vücudumuza kulak vermeliyiz.
Kaliteli bir yaşam kaliteli bir vücutla
Kaliteli bir vücut da kaliteli alışkanlıkla mümkündür.
Kaliteli yaşamın sırrı yaşamın tadını çıkarmaktan geçiyor.
Kısa Kısa ve net değişiklikler yapacağız
Şimdi bir bakalım vücut neye ihtiyaç duyuyor?
SU
4 te 3 su olan vücut herşeyden ziyade su isterSu genelde arabanın yakıtına benzetilir fakat o kadar basit değil. Arabanıza yakıt koymazsanız sadece hareket etmez ama vücut öyle değil ne yazık ki. Suyun yararları ve kullanımı ile tonla yazılar bulabilirsiniz. Kalite ve su bağlantısı kuracak olursak suya imkan doğrultusunda birkaç damla limon sıkmalıyız. Suya dizel dersek limon damlatılmış suya ultraforce dizel diyebiliriz. Suyu yemekten önce veya yemeğin başlarında içmeliyiz sonunda değil. Kalkar kalmaz genelde canımız pek su istemez fakat uymadan içmek yerine uykudan kalkarken su içmeliyiz.
Suda kalitenin püf noktası suyun tadına varın, birden bitirmek yerine yudum yudum için.
Su hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak için su her zaman içilir mi adlı yazıma tıklayınız
UYKU
Şöyle bir düşünelim vücudumuz 24 saat boyunca en çok neye ihtiyaç duyuyor veya en uzun ve kesintisiz olarak neyi yapmak istiyor? Tabiki uyku, kimine 8 saat kimine 6 kimine de daha az yada daha çok...Uyku zaten kendi başına bir konu olduğu için pek ayrıntıya girmeyeceğim.
Bu noktada
1. Saat 22.00 ile 03.00 arasını mutlaka uykuda geçirmeliyiz zira vücudumuzun yenileme veya güncelleme paketi olan melatonin hormonunu bu saatlerde salgılanır. Kaldı ki bu saatler uyanık olmamanız melatonin kullanımı açısından abartısız 10 kat daha verimli olacaktır.
2. Uyumadan önce saat kaçta kalmanız gerektiğine kendinizi odaklayanız. Bu yöntem sizin daha rahat kalkmanıza ve gün içinde mahmur bir şekilde gezmemenize yarayacaktır. Ek olarak kalkınca ne yapacağınızı planlarsanız aklınız yatağınızda kalmayacaktır. Örnek olarak şimdi kalkıyorum, sırada kişisel temizliğim var ardından kıyafet değişimi, kahvaltı, çiçekleri sulama, sabah haberleri vb gibi bir sıraya koyabilirsiniz.
3. Uykunuza saygı gösterin. Önemli bir görüşmeye giderken nasıl kıyafetinize önem veriyorsanız uyurken de kuyafetinizin uykuya münhasır ve temiz olmasına özen gösterin hakeza çarşafınızın da..
4. Elektronik aletlerinizi azami uzaklıkta bulunsun yoksa uykuda savunmasız olan vücudunuz fazlasıyla radyasyona maruz kalacaktır.
YEMEK
Yemek yeme usulünüzü gözden geçirinNe yemeniz gerekip gerekmediğinize pek karışmak istemiyorum fakat şunu unutmayılım ki o da hızlı yememek. Midenize ve mideye bağlantılı organlarınıza yenilen yemeği tanıması ve sindirmesi için fırsat tanıyın. Tıkınmak yerine yemeğin tadına varın, bol bol çiğneyin. Yemek, ağzınızda normalden daha fazla vakit geçirsin diğer bir deyişle misafiri kapıda bekletin biraz :)
Yemeğin yanında içeceğiniz varsa aynı andan bitirmeye özen gösterin böylelikle sindirim daha kolay olacaktır.
Büyüklerimizin dediği gibi "ağzında yemek varken konuşma". Bu düstur bizim yemek yerken hava yutmamızı ve şişkinliğimizi önleyecektir.
İSTİRAHAT
İstirahatinizin hakkını verinİşiniz bitti eve geldiniz diyelim evdeki işleriniz de bitti tv izliyorsunuz yada kitap okuyorsunuz diyelim. Dinlenirken bol bol yayılın. Otururkun mümkün mertebe ayaklarınızı uzatın, dizlerinizi katlamayın lakin bunu yaparken omurganızı destekleyerek belinizi boşta bırakmayın.
Evde loş yada düşük voltajlı lambaları tercih edin böylece gün içinde zaten yorulan gözleriniz evde de ilaveten yorulmayacaktır.
Evde temiz ve taze havayı her zaman göz önünde bulundurun. Ara ara pencereleri kapıları açın bırakın evdeki kullanılmış bol karbondioksitli hava dışarı çıksın. Hatta üşütmemeye özen gösteremek kaydıyla karşılıklı pencere veya kapıyı açıl tutatak evde hava akımı oluşturun.
YANLIŞ İLAÇ
İlaç kullanımıİlaç kullanımında aslı astarı geçmesin
Yani sırf baş ağrım olmasın diye böbreklerinizi gözden çıkarmayın. Sözün özü ilacınızı bilinçli kullanın. İlaç kullanımı konusunda doktorunuzla bolca mütalaa yapın sorun öğrenin. Yan etkilerini iti araştırın. Oldukça fazla su tüketin. İlacınızı kullanım periyotlarını aksatmayın. Kulaktan dolma bilgilerle sırf komşu Ayşe teyzeye kuzeniniz Ahmet'e iyi geldi diye o ilacı kullanmayın belki sizde başka bir etkiye neden olabilir. Velhasıl ilacınızı bilinçli tüketiniz.
YAZININ DEVAMINI YAKINDA YAYINLAYACAĞIM...